Duyuru

FKSD’nin 10 yılı | felsefeyle yol alınan yıllar

10 yıl! Tam 10 yıl…

İnsanlığın en çok benimsediği sayma sistemi için sembolik bir dönüm noktasında artık FKSD.

Bu dönüm noktasına ulaştığımız için kendimizi tebrik etmekten çekinmemeliyiz asla. Hiç de küçük bir başarı değil bu. Türkiye’de amatör insanlarca kurulmuş bir felsefe derneği tam 10 yıldır var; işte bu yüzden oldukça anlamlı bir gün, bugün!

Öncelikle, kutlu olsun 10. yaşımız!

Bu yaşımızı kutlamaya her bir üyemizin fazlasıyla hakkı var; en başta bu öykünün ilk anından beri kararlılıkla yer alan insanların hakkı var buna. Bu yüzden ilk teşekkürlerimi bu insanlara iletiyorum. Kararlı insanlarla çevrili olduğunuzda hayat size çok güzel öyküler sunar. Bakın işte, 10 yaşındayız artık, 10 yıllık yapıp etmelerimizle, emeklerimizle, mücadelemizle varız. Çok güzel, çok değerli bir öykünün var edicileri olarak varız. Yaptığınız ve yapmaya devam ettiğiniz her şey için teşekkür ediyorum sizlere; FKSD’nin bugüne gelmesinde kuşkusuz ki en büyük pay sizlere ait!

Ve diğer tüm üyelerimize de teşekkür ediyorum. Bazılarınız bu öyküde çok eskiden beri varsınız, bazılarınız ise çok yenisiniz henüz. Bu öyküye kattıklarınız ve katacaklarınız için teşekkür ediyorum sizlere. Dilerim FKSD’nin ilerleyen 10 yıllarında öykünün en güzel pasajları sizler tarafından sizlerle birlikte yazılır.

10 yılda FKSD bünyesinde pek çok şey yaşandı, pek çok mücadele verildi, pek çok etkinliğe imza atıldı. Ve FKSD, 10 yıldır tüm yapıp etmelerini daima zarafet ve nezaketle gerçekleştirdi. 10 yıllık bu öyküye bilgi, birikim ve duyarlılıklarıyla katkı sunan her bir isme de teşekkür ediyorum buradan. FKSD sizlerin destekleri sayesinde bugüne geldi.

Ve iş birliği yaptığımız tüm kurum ve kuruluşlar ile bu kurum ve kuruluşların yetkilileri ve çalışanlarına da iletiyorum teşekkürlerimi; bu iş birlikleri sayesinde FKSD daha büyük, daha nitelikli etkinliklere imza atabildi, atmaya devam edecek.

***

Evet, bugün FKSD 10 yaşında! 10 yıl önce var edilen bir dernek olarak tam 10 yıldır yapıp etmeleriyle konuşulan bir sivil toplum örgütü olmanın kıvancını yaşıyor şimdi. Nice 10 yıllara!

Hatırlatmak isterim; 27 Aralık 2014’teki ilk genel kurul toplantısında yönetim kurulu başkanlığına seçilmem üzerine yaptığım konuşmama şöyle başlamıştım:

“Öncelikle, FKSD’nin ilk genel kurul toplantısında tarafıma verilen sorumluluğun gerekliliklerini yerine getirmek için FKSD’yi kuruluş amaçları doğrultusunda yetkinleştirmek ve geliştirmek adına elimden gelenin en iyisini yapmaya çabalayacağımı bilmenizi isterim. Esasen bu çaba, tarafımca değil bir arada, birlikte sarf edeceğimiz bir çaba olacaktır.”

Bu başlangıç sonrasında kendim dışındaki 8 kurucu üyeye “kendini davranışta gerçeklemeyen niyetin hiçbir öneminin olmadığı bilinciyle yola çıkıp yol boyunca içten ve kararlı bir tavrı durmaksızın sergileyerek FKSD’yi var etmeyi başardıkları” için, diğer üyelere de yola çıkışımızın ilk anlarından itibaren aramızda bulunarak pek çok iş ve işlemde yardımlarını esirgemedikleri için teşekkür etmiştim.

Ve tüm bu teşekkürlerden sonra şöyle tamamlamıştım sözlerimi:

“… bugün itibariyle tüm organlarını oluşturduğumuz FKSD’nin ilerleyen süreçlerde de pek çok isme teşekkür etmek durumunda kalmasını temenni ediyorum. Enerjilerimizi, her koşul ve konumda, neden ve niçin yapılamayacağına değil, nasıl ve ne şekilde yapılabileceğine sarf ettiğimiz sürece pek çok şey yapabilir olduğumuzu FKSD’nin kurulmasına karar verilen andan itibaren şu ana dek yaptıklarımız açık bir şekilde göstermektedir. Kuşkusuz ki bu esas, içten, kararlı ve ısrarlı bir tavır olan bir yaklaşım ve anlayışın ürünüdür. Ve ortaya çıkan bu ürün, aynı yaklaşım ve anlayışımızı sürdürdüğümüz sürece pek çok yeni şeyler de yapabileceğimize işaret etmektedir. Bu anlamda, FKSD’nin bu yaklaşım ve anlayışı sürdürmeye devam ederek, düşünce ve düşünmeyle beslenen ve düşünce ve düşünmeyi besleyen bir dernek olmasını temenni ediyorum. Saygılarımla…”

İlk genel kurulumuzdan bu yana teşekkür etmemiz gereken isimlerin sayısı gerçekten de çok arttı. Düşünce ve düşünmeyle beslenen FKSD, düşünce ve düşünmeyi besleyen bir dernek olmayı kanımca önemli ölçüde başardı, başarmaya devam ediyor.

Bir dernek için üyelerinin varlığı olmadan bir şeyler yapmak, kurumsal varlığı olmadan da yapıp edilenleri sürdürülebilir kılmak asla mümkün değildir. FKSD, bu iki varlığı bir arada tutmayı başarmış olmalı ki, bugün 10 yaşında! Ancak 10 yıl, yine de çok kısa bir süredir, bununla birlikte FKSD, 10 yıldan çok daha uzun yılların bir meyvesi, bir ürünüdür.

Açıkça belirtmeliyim ki, Türkiye’deki sivil toplum örgütleri, içinde az sayıda orijinal ve çok sayıda kopya bulunan örgütlerdir. FKSD olarak daima az sayıdaki orijinal sivil toplum örgütlerinden biri olduk ve az sayıdaki diğer örgütlere de örnek olmaya çalıştık. Bu çalışmalarımızı da hakkıyla yaptığımızı düşünüyorum, çünkü Türkiye’de daha önce pek de önemsenmemiş, yapmaya değer görülmemiş, üzerine gidilmemiş ya da yeterince irdelenmemiş pek çok konuyla ilgilendi FKSD, dahası yapmanın zor olduğu söylenen, yapmaya çalışınca şu ya da bu şekilde başarısızlıkla sonuçlanacağı öne sürülen pek çok etkinliği layıkıyla gerçekleştirdi.

Şöyle ki,

  • Sevginin Bilgeliği,
  • Bilgeliğin Sevgisi,
  • Düşünüyoruz Öyleyse…,
  • Felsefenin Kritiği,
  • Hakikat Sonrası Dünyada Hegel,
  • Şen Felsefe,
  • Sözlerle Görmek

başlıklarıyla bugüne dek tam 7 kez gerçekleştirdiğimiz Sonbahar Buluşmaları ile

  • Felsefenin Yaşamı & Yaşamın Felsefesi,
  • Felsefenin Bir Ürünü Olarak Eğitim ve
  • Veganizm: 21. Yüzyılın Uygarlık Gündemi

temalarıyla tümüyle özgün bir formatta tam 3 kez gerçekleştirdiğimiz Çankaya Felsefe Söyleşileri ve Varlık Lisesiyle birlikte 2020’den itibaren her yıl düzenli bir şekilde sürdürdüğümüz Leylâ Erbil’den Kalan ve Kadının Varlığı adlı etkinliklerimiz bugün birer geleneğe dönüşmüş durumda artık.

Akademisyen, yazar, sanatçı, aktivist ve ilgilileri konuk ederek pek çok konuya değindiğimiz konferanslarımızın sayısı ise 50’lerin üzerinde bulunuyor…

Ve FKSD’nin en emek verilen uğraşı olan atölyelerimiz var bir de… Yıllardır aralıksız bir şekilde sürdürdüğümüz Akademia ile Sözcüklerin Bilinci atölyelerinde okunan onlarca kitap, analizi yapılan binlerce sayfalık metinler var geçmişimizde.

Dahası ilk yıllarda gerçekleştirdiğimiz Notaların Rotası, Çizerim Ben! ve Müziğin Serüveni gibi atölyelerimizden bugünümüze kalan pek değerli deneyimlerimiz ve pek çok güzel anımız yer etmiş durumda bünyemize. İlk göz ağrılarımızdan Mavi Çoraplılar atölyesi ise deneyim ve anılardan çok daha fazlasını bıraktı bizlere; bu atölye sayesinde Olympe de Gouge’un tarihteki ilk kadın hakları bildirgesini kendi dilinden ilk kez Türkçe’ye çevirdik ve bu çeviri farklı yıllardaki 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde birçok kurum tarafından yüzlerce kadına hediye edildi.

Son yıllarımızda Noesis, Film Denizi, Armonia gibi atölye çalışmalarımızı da ekledik bunlara.

Ve yakın zamanda tüm bu yaptıklarımıza ve yapmakta olduklarımıza çok daha yenilerini de ekleyeceğiz. Ekleyeceğiz; çünkü 10. yaşımız çabalarımızı sürdürmeye davet ediyor bizi. Çünkü önümüzde daha nice 10 yıllar var!

Bugün FKSD’yi ortak öykümüz yapan şeyin ne olduğunu anlamak için önemli bir tarihi geride bırakıyoruz. Ortak bir öykü, ortak bir öykünün içinde varolduğunuzda ortaya çıkar. FKSD pek çok insanın ortak öyküsü olmuş ve olmaya devam ediyor. Kuşkusuz ki bu öyküye pek çok yeni insan daha katılacak ve FKSD büyüyerek, gelişerek, hep daha bir güzelleşerek devam edecek yoluna. Baksanıza 10 yılı çoktan geride bıraktık bile. Dikkate değer bir başarıdır FKSD!

Saygılarımla, FKSD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Apaydın