FKSD olarak bu yıl sekizincisini gerçekleştireceğimiz 8. Sonbahar Buluşmamızı Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Muğla Felsefe ve Yaşam Akademisi ile iş birliği içinde Muğla Büyükşehir Belediyesi Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Mertezinde gerçekleştireceğiz.
30 Kasım’da düzenleyeceğimiz buluşmamızın bu yılki ana teması Akademia Atölyemizde geçen yıl İrdelemediğimiz Jean Paul Sartre metinlerinden hareketle: Özgürlüğün felsefesi.
İlgili herkese açık ve ücretsiz olan etkinliğimize ilişkin bilgiler şu şekildedir:
Etkinlik Künyesi
Düzenleyenler
- Felsefe Kültür Sanat Derneği
- Muğla Felsefe ve Yaşam Akademisi (Muğla Büyükşehir Belediyesi bünyesinde)
- Muğla Büyükşehir Belediyesi
FKSD Etkinlik Koordinatörleri
- Hatice Bilge Coşkun-Apaydın | FKSD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
- Zehra Dicle Güneş | FKSD Üyesi
Konuşmacılar (soy isimlerin alfabetik sırasına göre)
- Dr. Özgür Emrah Gürel | Dokuz Eylül Üniversitesi Felsefe Bölümü Doktora
- Prof. Dr. Aliye Karabük-Kovanlıkaya | Galatasaray Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi
- Prof. Dr. Buket Korkut-Raptis| Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi
- Prof. Dr. Ertuğrul Rufayi Turan | Ankara Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi
Etkinlik Programı
- 10.30 Açılış Konuşmaları
- Ali Apaydın | FKSD Yönetim Kurulu Başkanı
- Ahmet Aras | Muğla Büyükşehir Belediyesi Başkanı
- 11.00 – 13.00 Birinci Oturum | Oturum Başkanı: Dr. Özgür Emrah Gürel
- Kayıtsızlık, Keyfiyet, Özgürlük | Prof. Dr. Aliye Karabük-Kovanlıkaya
- Etik Açıdan Özgürlük | Prof. Dr. Buket Korkut-Raptis
- 13.00 – 14.00 Öğle Arası
- 14.00 – 16.00 İkinci Oturum | Oturum Başkanı: Ali Apaydın
- Niçinsiz Yaşam | Prof. Dr. Ertuğrul Rufayi Turan
- Özgürlük ve Devrim | Dr. Özgür Emrah Gürel
- 16.00 Kapanış Konuşmaları
- Hatice Bilge Coşkun-Apaydın | FKSD Etkinlik Koordinatörü
- Muğla Büyükşehir Belediyesi yetkilisi
Konuşma Temaları
Kayıtsızlık, Keyfiyet, Özgürlük | Prof. Dr. Aliye Karabük-Kovanlıkaya
Kayıtsızlık ve keyfiyet bazen özgürlüğün ta kendisi bazen dereceleri bazen de tezahürleri olarak kabul edilmiştir. Bu, insana atfedilen ikilikle doğrudan alâkalıdır. İnsan kendisini de parçası addettiği doğadaki başka şeylerden farklı olarak doğal akışı değiştirebildiğini, doğaya yön verebildiğini düşünür. Bunu düşünebilmenin zorunlu şartı kendisinin, dahil olduğu doğa türünden olmayan bir cihetinin de olduğunu, yani doğadan ibaret olmadığını kabul etmektir. Bu ikilik farklı düzeylerde ve farklı isimler altında ele alınsa da özgürlük bilinçle ilişkilendirilir. Buna göre, özgürlük anlayışları arasındaki farklar, çoğunlukla, insan bilinci anlayışları arasındaki farka geri götürülebilir. Konuşmada Descartes ile Kant’ın özgürlük anlayışlarının, insana atfettikleri farklı ikiliklere dayanan farklı bilinç anlayışlarına bağını değerlendireceğiz.
Etik Açıdan Özgürlük | Prof. Dr. Buket Korkut-Raptis
Jean Paul Sartre, Varlık ve Yokluk adlı eserinde bireyci bir özgürlük anlayışı ortaya koyar. Buna göre, hangi koşullarda bulunursa bulunsun birey olarak insan varoluşu gereği ontolojik anlamda özgürdür. Diyalektik Aklın Eleştirisi eserinin merkezde olduğu sonraki döneminde ise insanın içinde bulunduğu tarihsel ve çevresel koşulların önemine dikkat çekerek Marksist çizgide bir özgürlük anlayışı geliştirmeye çalışır. Her iki dönemde de Sartre için özgürlük kendinde amaç olarak ele alınırken ölümünden önce Benny Levy ile yapmış olduğu söyleşide insani bir yaşamın asli amacının etik değerlere göre bir dünya kurmak olduğunu dile getirerek etiği merkeze yerleştirir. Etik üzerine Levy ile birlikte bir kitap yazma projesini gerçekleştiremeden vefat eder. Sartre’ın bireysel özgürlük kavramını geride bırakarak varmaya çalıştığı etik açıdan özgürlük anlayışı nasıl olabilir sorusu konuşmanın merkezinde yer alacaktır.
Özgürlük ve Devrim | Dr. Özgür Emrah Gürel
Bu soruşturma Jean-Paul Sartre’ın Aralık 1961’de, Roma’da, Gramsci Enstitüsü’nün davetlisi olarak yaptığı “Marksizm ve Öznellik” konuşmasını ve sonrasında yapılan tartışmayı merkezine almaktadır. Sartre’ın konferansında modernliğin felsefi söylemi açısından ısrarla ön plana çıkardığı “özgürlük” ve “devrim” arasındaki kavramsal ilişkiyi, konuşmasından sadece bir yıl önce 1960 yılında yayımladığı büyük eseri Critique de la raison (Diyalektik Aklın Eleştirisi) eşliğinde tartışmak, filozofun dinamik özgürlük anlayışını ve demokratik devrim hakkındaki tezlerini somutlaştırmak açısından bize yeni bir ufuk sağlamaktadır. Çalışmamız en temelde, Sartre’ın 1961 konuşmasındaki şu önemli soruyu bir kez daha yorumlamayı hedefliyor: “Öznelliği reddetmeyen ve demokratik cumhuriyetin toplumsal doğasını zedelemeyen özgürlükçü bir tarihsel materyalizm mümkün müdür?” Sartre’ın sorusunda açıkça ortaya çıkan eleştirel hümanizmanın ve Marksist felsefe anlayışının, 21. yüzyılın ikinci çeyreğine adım atarken, “devrim”, “özgürlük” ve “cumhuriyet” arasındaki ilişkiyi tekrar düşünmek açısından kritik bir öneme sahip olduğu reddedilemez.
Niçinsiz Yaşam | Prof. Dr. Ertuğrul Rufayi Turan
Özgürlük eksikliğinde istenilen bir nitelik değildir. Arı etkinliktir. Neden sonuç ilişkisi bu eylemliliği anlatamaz. Eylemin itkisi eylemin sürekliliği içindedir. Eylem bir nedenden kaynaklanmaz. Bir özürle olumsuz sonucu değerlendirilemez. Ne ise odur. Ağır varoluşsal yüktür. Bu yük ya sizin özgürlüğünüzdür ya da siz kuklasınızdır… Bu konuşmamda Sartre’ın özgürlük anlayışını Angelus Silesius’un şu sözüyle ilişkili olarak yorumlamaya çalışacağım: “Gül nedensizdir. Gül açar yalnızca açar. Ne kendine dönüp bakar ne de görünüp görünmediğini önemser. Dostum var olduğun, bildiğin, sahip olduğun ve değer verdiğin sürece, inan bana, yükünden kurtulmuş değilsin.”